Yakınlardaki küçük bir kasabada yaşıyordu.
- He lived in a small town nearby.
Küçük kasabada hayat sıkıcıdır.
- Life in a small town is boring.
Onun ebeveynleri ana ilçe merkezinde yaşıyor.
- His parents live in the main county town.
Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır?
- How much time, more or less, does it take to walk from here to the town hall?
Belediye binası insanlarla doluydu.
- The town hall was full of people.
Eşim, sanki ben kentin en zengin adamıymışım gibi para harcıyor.
- My wife spends money as if I were the richest man in town.
Kente düzenli otobüs servisi var mı?
- Is there regular bus service to the town?